kursk muharebesi ne demek?

Kursk Muharebesi (Almanya'nın verdiği kod adı: Unternehmen Zitadelle / Hisar Harekâtı), II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi'nde, Alman kuvvetlerinin Kursk çıkıntısına karşı 1943 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında giriştikleri genel taarruzdur. II. Dünya Savaşı sırasında yapılmış en büyük tank çarpışmalarından biri ve bir günde en fazla kayıp verilmiş hava çatışmaları bu muharebede gerçekleşmiştir. Almanların Doğu Cephesi'nde gerçekleştirdiği son stratejik taarruzdur. Sonucundaki Sovyet zaferi, Doğu Cephesi'nde inisiyatifi Sovyetlere vermiştir ve savaşın sonuna kadar da öyle kalmıştır.

"Kursk Çıkıntısı", Almanların Stalingrad'daki yenilgisi sonrasındaki Sovyet taarruzu ve Alman karşı saldırısı sonucu oluşmuştu. Almanlar, çıkıntıyı kuzey ve güney kanatlarından keserek cepheyi kısaltmayı ve Kızıl Ordu birliklerini çembere alarak yeni bir büyük zafer elde etmeyi umuyorlardı ancak Sovyetler'in, Hitler'in planları hakkında iyi bir istihbaratı vardı. Öte yandan Almanlar, başta Tiger I ve Panther tankları12 olmak üzere yeni silahları bekleyerek taarruzu sürekli erteliyorlardı. Hem edinilen istihbarat bilgileri hem de tekrarlanan bu ertelemeler, Kızıl Ordu'ya kademeli bir savunmanın ayrıntılarını düzenlemek ve bir stratejik karşı saldırı için büyük ihtiyat kuvvetleri teşkil etmek yönünde zaman kazandırdı.3

Almanlar derin savunma hatları içinde tamamen yorulduktan sonra Sovyetler kendi karşı saldırılarını yaparak 5 Ağustos'ta Oryol ve Belgorod'u ve 23 Ağustos'ta da Harkov'u geri alarak Almanları geniş bir cephede geri attılar.

1942-1943 kış muharebelerinde Kızıl Ordu zaten başarılı olmuştu. Kursk Muharebesi ise, savaşın ilk başarılı stratejik Sovyet yaz taarruzu olmuştur. Kursk Muharebesi'nde uygulanan stratejik operasyon modeli, pek çok askeri akademinin ders programında yer almaktadır. Kursk Muharebesi, yıldırım savaşı taarruzlarının düşman savunmasını ve onun stratejik derinliğini yarıp geçebilmesinden önce durdurulduğu ilk örnektir.4

Almanya'nın 2. SS Panzer Kolordusu ile Kızıl Ordu'nun 5. Muhafız Tank Ordusu arasında meydana gelen Prohorovka Muharebesi, "tarihin en geniş kapsamlı tank meydan savaşı" olarak bilinir.

Taarruz öncesi

1942-1943 kışında, Kızıl Ordu Stalingrad Savaşı'nı kesin bir biçimde kazanmıştı. Alman 6. Ordusu, yaklaşık 800 bin Alman ve müttefik askeriyle birlikte imha olmuş, Alman kuvvetleri Doğu'da ciddi biçimde güç kaybetmişti. Stalingrad'ın düşmesinin ardından Kafkasya'daki General von Kleist'in 1. Panzer Ordusu, tehlikeli bir duruma düşmüştü ve 15 Ocak - 1 Şubat tarihleri arasında Rostov (Rostov-na-Donu)'a çekildi. Ocak ayının ikinci yarısında cephenin güney kesiminde başlayan Kızıl Ordu genel taarruzları birbirini izledi. En güneyden General Vatutin'in kuvvetleri, onun hemen kuzeyinden General Golikov'un kuvvetleri, Şubat ayı ortalarından Kursk - Harkov - Azak Denizi hattına kadar ilerlemişlerdir.5

Alman Feld Mareşal Erich von Manstein, 1943 yılının şubat ve mart aylarında Üçüncü Harkov Muharebesi’ni kazanarak, kabaca güneyde Rostov'dan, kuzeyde Leningrad'a uzanan bir cephe hattı oluşturdu. Bu cephe hattının merkez bölgesinde, Alman ileri pozisyonları arasında bir Sovyet girintisi kalmıştır. Bu girinti, güneyde Harkov'dan kuzeyde Oryol civarına kadar uzanır ve 150 km. derinlik ve 200 km. genişliktedir.

Almanlar 1917’de Batı Cephesi'nde Hindenburg Hattı'nı inşa etmişler, böylece cephe hatları kısalırken buna bağlı olarak savunma güçleri artmıştı. Aynı stratejiyi Sovyetler Birliği topraklarında yineleyerek Panther-Wotan hattı olarak bilinen uzun, kesintisiz bir savunma hattının inşaasını başlattılar. Bu hatta çekilmeyi 1943 yılının sonlarında gerçekleştirmeyi planlıyorlardı ve hattın gerisinde kendi güçlerini yeniden kazanırlarken Sovyetler'in kan kaybetmesi sağlanacaktı.

Alman cephe komutanlarından çoğu, Sovyet saldırılarını tutacak ve akınlarına karşı duracak daha geride bir savunma durumunun öncelikli olduğu konusunda aynı fikirdedir. Hitler ise bu görüşü kesinlikle kabul etmemektedir. "Hitler her zaman olduğu gibi her koşulda taarruzu emrediyordu."6 Hitler'e göre esas taarruz Kursk çıkıntısında olmalıydı fakat Leningrad'da da bir taarruzu ciddi ciddi düşünmekteydi.7 Alman Yüksek Komutanlığı (OKW) bu yolla Doğu Cephesi’nde inisiyatifin yeniden ele geçirileceğini umuyordu.8

Alman planları

Manstein Üçüncü Harkov Muharebesi'nde başarıyla uygulayıp aşırı yayılmış Sovyet güçlerini imha ettiği planın benzerini uygulamak istiyordu. Kızıl Ordu'yu güneye, umutsuzca yeniden yapılanmaya çalışan 6. Ordu'ya saldırma konusunda kandırarak Ukrayna'nın doğusundaki Donets Havzası'na çekmeyi önermişti. Daha sonra Donets Havzası'nın doğusundaki Harkov'dan güneye, Rostov'a doğru saldırarak bütün bir Sovyet güney kanadını Azak Denizi ile birlikte çembere alacaktı.

Alman Kara Kuvvetleri Üst Kumandanlığı (OKH) Manstein'ın planını onaylamadı ve onun yerine Oryol ve Harkov arasındaki göze batan çıkıntıya dikkatlerini yöneltti. Voronej ve Merkez Cepheleri bu çıkıntının içinde ve çevresinde konuşlanmıştı ve bu çıkıntıyı kesmek Sovyet insan gücünün 1/5'ini hapsedecekti. Aynı zamanda daha düz ve kısa bir cephe oluşturulmuş olacak ve Moskova'dan Rostov'a uzanan kuzey-güney demiryolu üzerindeki stratejik Kursk şehri de ele geçirilecekti.

Doğudaki savaşı Müttefikler Alman işgali altındaki Avrupa'yı güneyden ve batıdan tehdit etmeye başlamadan önce bitirmek isteyen Hitler, geniş Kursk Çıkıntısı'nı yok ederek buradaki büyük Sovyet birliklerini imha etmeyi planlıyordu. Alman Wehrmacht Üst Kumandanlığı (OKW) Doğu Cephesi'nde inisiyatifi yeniden ele geçirmek istiyordu.

Sovyet cephesinin Kursk'un batısında oluşturduğu çıkıntıya kanatlardan girerek bir kuşatma harekâtı yapılması planı, 3 ve 4 Mayıs 1943'te Hitler'in ordu komutanları ve kurmaylarıyla yaptığı toplantıda masaya yatırılmıştır. Planı ortaya atan Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı General Zeitzler'dir. Zeitzler böylece çok sayıda Rus tümeninin yok edileceğini ve Sovyet ordularının savaş gücünün önemli ölçüde yıpratılacağını düşünmektedir. Öte yandan Kursk, KırımMoskova ve VoronejKiev yollarının üzerindeki önemli bir kavşak olması dolayısıyla stratejik bir atbaşıdır.

Kursk bölgesi, cephe hattında 225 km. kadar batıya doğru uzanan, 250 km. genişliğinde bir çıkıntı oluşturuyor. Bu bölgenin kuzeyinde Oryol, güneyinde ise Belgorod - Harkov cepheleri yer alıyor.

General Walter Model bu savaş planına hazırlıklıdır. Hava fotoğraflarını ve istihbarat raporlarını masaya serer. Bütün bunlar göstermektedir ki, Sovyetler orduları Kursk çıkıntısının hemen gerisinde derinliğine ve çok etkili savunma mevzileri oluşturmuşlardı. Ayrıca birliklerinin önemli bir kısmını çıkıntının ön kesimlerinden geriye çekmişlerdi. Ayrıca Zeitzler'in yarma yapmayı planladığı kesimlere de büyük ölçekte tanksavar ve topçu teşkilleri yığmışlardır. Walter Model’e göre Kursk bölgesindeki Sovyet birliklerinin bu düzenlenişi onların, tam da Zeitzler'in planladığı tarzda bir saldırıyı beklediklerini göstermektedir. Guderian anılarında, söz konusu toplantıda Manstein, fikri sorulduğunda taarruzun Nisan'da yapılmış olsaydı, başarı şansının yüksek olacağını söylemiş ve iki piyade tümenine daha ihtiyaç olacağını belirtmişti. Yine Guderian'a göre Manstein'in Kursk'a yapılması düşünülen taarruz hakkında söyledikleri kesinlik ifade etmemektedir.9 Walter Model ve Heinz Guderian'ın itirazlarına karşın toplantının sonunda General Zeitzler'in planı ağırlık kazanır.

Mart'ta planlar belirginleşti. Walter Model'in 9. Ordu'su Oryol'dan güneye doğru saldırırken Hermann Hoth'un 4. Panzer Ordusu ve Kempf Ordu Müfrezesi, Manstein'ın genel komutası altında Harkov'dan kuzeye doğru saldıracaktı. Kursk yakınlarında birleşmeyi planlıyorlardı ve saldırı iyi sonuçlanırsa kendi inisiyatiflerinde doğuya doğru, birkaç hafta uzaklıktaki Don Nehri üzerinde yeni bir hat oluşturmak için ilerleyebileceklerdi.

Yakın zamandaki davranışlarının aksine Hitler Yüksek Komutaya harekât üzerinde kayda değer bir kontrol bıraktı. Sonraki birkaç haftada, bütün bir cepheden alabilecekleri ne varsa alarak yaklaşan harekât için bölgeye yığdılar. İlk önce saldırı tarihini 4 Mayıs olarak belirlediler, fakat önce 12 Haziran'a sonra da daha fazla yeni silahın, özellikle de Panther tanklarının, Almanya'dan getirilebilmesi için 4 Temmuz'a ertelediler. Müttefiklerin olası bir İtalya çıkarması tehdidi karşısında Hitler de saldırıyı birkaç kez erteledi.1011

Alman saldırısının arkasındaki temel prensip (Almanların genelde başarılı olduğu) kıskaç harekâtıydı. Alman Ordusu'nda Cannae Savaşı benzeri taktikler geniş kabul görmektedir ve yıldırım savaşı taktik ve araçlarıyla bu tarz taktikler çok daha etkili olmaktadır. Yıldırım savaşı, siklet merkezi oluşturmaya, düşmanı şaşırtmaya, dengesini bozmaya, kumanda ve ikmal bütünlüğünü bozmaya ve tercihan tüm düşman kuvvetlerini savaş alanında imha etmeye dayanır.

Öte yandan bu tip yarma harekâtında taarruz, eğer beklenmedik noktalardan yapılırsa başarı kolayca elde edilebilirdi; tıpkı Almanların 1940'ta Ardenlerde, 1941'de Kiev'de ve 1942'de Stalingrad ve Kafkaslar'a doğru yaptıkları harekât gibi. OKH'nin Kursk çıkıntısına karşı planladığı Zitadelle Harekâtı sürpriz faktörünü ortadan kaldırıyordu: En basit askeri strateji bilgisine sahip biri bile Almanlar için en bariz hedefin Kursk çıkıntısı olduğunu söyleyebilirdi. Bazı Alman komutanlar, özellikle de Heinz Guderian bu fikri sorguluyorlardı. Guderian Hitler'e şöyle sormuştu:

"Kursk'a saldırmak, hatta o sene doğuda saldırmak gerekli miydi? Herhangi bir kimsenin Kursk'un yerini dahi bildiğini sanıyor musun? Bütün dünya bizim Kursk'u alıp almamızı önemsemiyor. Bizi bu sene Kursk'a saldırmaya, dahası Doğu Cephesi'nde saldırıya geçmeye zorlayan sebep nedir?." Belki de daha şaşırtıcı bir şekilde Hitler şöyle cevap verdi: "Biliyorum. Bunun düşüncesi bile midemi kaldırıyor."1213

Alman kuvvetleri 17 panzer ve panzergrenadier tümeni de dâhil olmak üzere 50 tümenden oluşuyordu. Bunların arasında, 2. SS Panzer Kolordusu olarak yapılandırılan Waffen SS tümenleri 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler", 2. SS Panzer Tümeni "Das Reich" ve 3. SS Panzer Tümeni "Totenkopf" ve Heer'e bağlı seçkin Großdeutschland Tümeni de vardı. Yüksek Komuta bütün tanklarını, Tiger I ve yeni Panther tanklarını ve Kundağı Motorlu Top olarak kullanılmak üzere yeni Ferdinand tank avcılarını bu bölgede yoğunlaştırmışlardı. Aynı zamanda mevcut hava kuvvetlerinin ve topçu birliklerinin önemli bir kısmını da buraya yığmışlardı. General Von Lauchert’in 48. Panzer Kolordusu’na, toplam 200 Panther gönderilmesi, 23 – 29 Haziran’a kadar gerçekleşmedi. İki Panther, trenden indirilirken motorlarında yangın çıkması sonucu, daha muharebe alanına ulaşmadan savaş dışı kaldı.14 Kursk Muharebesi başladığında, 5 Temmuz 1943 tarihinde, kullanılabilir durumda sadece 184 Panther, cephede bulunuyordu. İki gün içinde muharebe edebilir durumdaki Panther tankının sayısı 40'a düşmüştü.15

Almanların aldatma planında büyük formasyonlara, savunmaya yönelikmiş gibi isim vermek de vardı. Örneğin, 9. Ordu'ya "Festungsstab II", 2. Kale Muhafızları adı verilmişti. Walter Model, kalabalık Alman tanklarının motor sesi kaydının da yapılmasını emretmişti. Bu kayıtların büyük hoparlörler aracılığıyla yayınlanarak Alman tanklarının nerede toplandığı hususunda Sovyetlerin aklını karıştırması hedefleniyordu.16 Birçok Alman zırhlı muharebe aracı, sadece bu harekâtta kullanılmak üzere yeni tümen işaretleriyle boyanmıştı. Yine de bu aldatma tedbirleri genelde başarısız oldu.

Sovyet planları

Kızıl Ordu da başlayacak oldukları kendi yaz taarruzlarını planlamaya başlamışlardı ve Almanların bu planlarını karşılayacak tarzda bir plan hazırladılar. Jukov, anılarında planın, 12 Nisan 1943 tarihinde Stalin ile yapılan, Vasileskiy ve Antonov da hazır bulunduğu bir toplantıda oluştuğunu anlatmaktadır. Bu toplantıda Kursk çıkıntısında derinlemesine bir savunma yapılması, ana ilke olarak belirlenmiştir. Ayrıca yüksek karargâh ihtiyatının (Step Cephesi) oluşturulması da karara bağlanmıştı.17 Planın devamında Oryol ve Harkov önlerindeki saldırılar cepheyi düzleştirecekti ve muhtemelen Pinsk Bataklıkları civarında bir yarma gerçekleşecekti.

Ancak Sovyet komutanların Alman planları konusunda ciddi endişeleri vardı. Önceki Alman saldırılarının birçoğunda seçilen hedef bölgeleri, Stavka tarafından öngörülememiş ve Kızıl Orduyu hazırlıksız yakalamıştı, fakat bu kez Kursk çok belirgin bir hedef olarak görünüyordu.

Moskova, Alman planları hakkında bilgiyi İsviçre'deki "Lucy" 'nin casus şebekesi aracılığıyla almıştı. Ancak bu aslında fazladan bir bilgi akışıydı, zira Mareşal Jukov, cephede yaptığı gezilerde cephe komutanlarına emir vererek hava ve yer keşiflerini hızlandırmıştı. Bu keşiflerde elde edilen bilgiler ve tutsak sorgulamaları, Alman cephe gerisinde faal durumdaki partizanların ve yerli halkın sağladığı bilgiler daha sonra değerlendirildi. Sonuçta Stavka'ya (Kızıl Ordu Genelkurmayı), Almanların ana kuvvetlerinin, cephenin merkez kesiminde olduğunu saptamış oldu. Daha 8 Nisan'da Jukov, Stalin'e yazdığı mektupta Alman saldırısının yerini ve izlenmesi gereken stratejiyi belirtmişti. Söz konusu mektupta Alman kuvvetlerinin cephe ve gerisindeki konuşlanmaları konusundaki bilgileri özetliyor ve Jukov şöyle diyordu:

...Büyük ihtiyatlardan yoksun olması nedeniyle düşman, 1943 ilkbaharı ve yazının ilk yarısında yapmak isteyeceği büyük taarruzu daha dar bir cephede sınırlamak zorunda kalacaktır... Merkez, Voronej ve Güneybatı cepheleri karşısındaki şimdiki düzenlerini gözönüne alarak, bu üç cephe bölgelerindeki kuvvetlerimizi yenilgiye uğratma ve böylece Moskova'yı, kente daha yakın bir noktadan kuşatmak için ... asıl taarruz harekâtını bu üç cepheye yönelteceği kanısındayım... Düşmanı durdurmak için harekâtın ilk günlerinde saldırıya geçmeyi tavsiye etmiyorum. Düşmanın savunmamıza çarpmasını bekleyip tanklarını imha ettikten sonra taze yedek kuvvetlerimizi ileri sürerek genel taarruza geçip ana kuvvetlerinin işini bitirmemiz daha uygun olur.1819

Bu ana kadar savaşın gidişatı, Almanların hücuma dayalı başarısı şeklindeydi. Blitzkrieg Kızıl Ordu da dahil bütün düşmanlarını alt etmişti. Diğer taraftan her iki kış taarruzu da Sovyet saldırılarının da iyi işlediğini göstermişti. Yine de, Jukov başta olmak üzere Stavka'nın kurmay subaylarından bazıları, Almanların saldırarak kendilerini tüketmeleri taraftarıydı. Bununla birlikte cephe komutanlarından bazıları hâlen, önleyici bir taarruzdan yanaydılar. Merkez Cephe karargâhı'nın 10 Nisan 1943 tarihli raporunun son bölümünde, Batı, Merkez ve Bryansk Cephesi kuvvetlerinin topluca Oryol bölgesini hedef alan bir önleyici taarruza girişmeleri önerilmekteydi.20 Mayıs ortalarında ise Voronej Cephesi Komutanı Vatutin ve Cephe'nin siyasi komiseri Kruşçev, Almanların Belgorod - Harkov bölgesinde toplanmakta olan kuvvetlerine karşı önleyici bir taarruzu önermişlerdi21 Öte yandan yine Mayıs ayı ortalarına kadar Stalin, taarruz ya da savunma konusunda kararsızdı22 Sonuçta, Vasilevskiy ve Antonov'un desteğini alan, Jukov'un fikri tartışmanın yönünü belirlemişti. Kuşkusuz bu sonuçta, bir önceki yıl İzyum Köprübaşı Taarruzu'nun deneyiminin de etkisi olmuştu. Alman yaz taarruzları, başlamadan önce bir taarruzla engellemek ve böylece stratejik inisiyatifi ele geçirmek amacıyla Harkov bölgesinde girişilen taarruz, acı bir yenilgiyle sonuçlanmıştı.23

Almanların taarruzu sürekli ertelemesi Sovyetlere savunmalarını hazırlamak için 4 ay verdi ve her geçen günle birlikte çıkıntıyı dünya üzerinde en ağır savunulan yerlerden biri haline getirdiler. Merkez Cephesi ve Voronej Cephesi savunma hatlarını dolduruyordu ve Step Cephesi yedek kuvvet olarak bekliyordu. Kızıl Ordu ve binlerce sivil 175 km. derinliğinde bir savunma hattı oluşturacak şekilde yaklaşık 1 milyon mayın döşeyip 5.000 km. uzunluğunda siper kazdılar. İlaveten, 1.300.000 personel, 3.600 tank, 20.000 top ve 2.792 uçaktan oluşan devasa bir ordu yığınağı yaptılar. Bu güç, insan gücü olarak Sovyet ordusunun %26'sına, havan ve topçularının %26'sına, savaş uçaklarının %35'ine ve zırhlı birliklerinin %46'sına denk geliyordu24. Nüfus ve endüstriyel kapasite farklılığı25 ve Almanların tank üretiminin sürekli sekteye uğraması sonucu Kızıl Ordu birliklerini Almanlardan daha hızlı oluşturabiliyordu; her geçen ay asker ve araç gereç bakımından farkı daha da açıyorlardı. Almanlar Sovyetlerin de Kursk bölgesinde hızla yığınak yaptıklarını öğrenmişlerdi ve daha fazla Panther tankının cepheye getirilebilmesi için taarruzu erteliyorlardı.26

Çıkıntının savunmasında görevlendirilen güçlerin çoğu Stalingrad Muharebesinde de görev almışlardı, dolayısıyla deneyimli savaşçılardı, bundan başka Kızıl Ordu 1943'ün ilk yarısında 1 milyon yeni asker daha tertip etmişti. Böylece Kızıl Ordu, Stalingrad'daki kayıplara rağmen 1942'dekinden daha güçlüydü. Almanların saldırı noktasını belirlemekle saldırının başlaması arasında geçen süre yeni askerlere normalden çok daha uzun bir eğitim süresi tanımıştı.

Geliştirilmiş La-5 ve Yak-9 uçaklarının katılmasıyla hava orduları güçlendirilmişti. Hava kuvvetleri yeniden örgütlenmiş, 8 yeni bombardıman kolordusu teşkil edilmişti. Bu düzenlemeler sonucunda her Cephe, 700 - 800 uçaktan oluşan kendi hava ordularına sahip olmuşlardı.27

Çıkıntıdaki topçu yoğunluğu sıra dışıydı; piyade alayından daha çok topçu alayı vardı. Kızıl Ordu, saldıran Alman birliklerini mayın ve topçu bileşimiyle imha etmeye kararlıydı. Obüsler Alman piyadesini durdururken, 45 mm, 57 mm ve 85 mm çekili tanksavar topları ve 76mm tümen topları tankları imha edecekti. 13. Ordunun bölgesinde (çıkıntının kuzey kanadında, Alman 9. Ordusu'nun karşısında) kilometreye düşen tanksavar topu sayısı 23,7 idi. Güneydeki Sovyet 6. Ordusu ile 7. Muhafız Ordusu'nun bölgesinde ise kilometreye 10 top düşüyordu. Sovyet yapımı ilk kundağı motorlu toplar, bu tarihlerde cephelere gönderildi28.

Savaş alanının Kızıl Ordu istihkamcıları tarafından hazırlanması olağanüstüydü. Raporlara göre savunulan bölgeye 503.993 anti-tank ve 439.348 anti-personel mayını döşenmişti. Ortalama olarak, cephe boyunca her bir kilometrelik derinliğe 1.500 anti-tank ve 1.700 anti personel mayını düşüyordu. Çatışmaların geçtiği bölgelerde kilometre başına 1.400'den aşağı düşmüyordu ve bazı yerlerde 2.000'e kadar çıkabiliyordu. Kızıl Ordu mühendisleri ayrıca kilometrelerce siper kazıp dikenli tel döşemiş, tank engelleri inşa etmiş ve binlerce havan ve top mevzisi hazırlamışlardı.

Sovyet aldatma taktikleri, tıpkı Almanlarınki gibi, oldukça ayrıntılıydı, ancak Almanların aksine Sovyetlerinki genelde başarılıydı. Alman istihbaratını şaşırtmak için sahte mevkiler hazırlandı, maket uçaklar sahte havaalanlarına yerleştirildi ve uydurma telsiz muharebesi yapıldı. Gerçek mevzilerin ve mayın tarlalarının kamuflajı mükemmeldi; Alman birliklerinin mayın tarlalarını ya da gömülü top mevzilerini fark etmeleri araçlarının patlamasıyla oluyordu.

Tüm bu savunma hazırlıkları, Mayıs 1943 ayı ortalarında netleşen Sovyet planının ilk evresini oluşturmaktaydı. Aslında Ruslar, Alman genel taarruzuna hazırlanmayı, oldukça geniş kapsamda ele almışlardı. Bir bakıma, kendi yaz – sonbahar genel taarruz planlarını yapmışlardı;

  • Planın ilk evresi, Kursk çıkıntısının olabildiğince tahkim edilmesi ve savunulmasıydı. Savunma, pasif olarak ele alınmamış, gerektiğinde hareketli savunmanın gerekleri için de hazırlık yapılmıştı. Buna göre, Merkez ve Voronej Cepheleri, elde bulunan tüm ihtiyatlarla, özellikle zırhlı birliklerle karşı taarruzlar yapılacaktı.
  • Planın ikinci evresi, Alman kuvvetleri iyice yıprandığında, Sovyet cepheleri Belgorod – Harkov ve Oryol genel istikametlerinde kendi genel taarruzlarını başlatacaklardır.
  • Planın üçüncü evresi ise, derin hedefli taarruzlardı.29

Planda Cephelere verilen görevler şöyledir;

  • Merkez Cephesi, Kursk çıkıntısının kuzey yanını savunacaktır. Alman kuvvetlerinin taarruz hızı kesildiğinde Batı ve Bryansk Cephesi kuvvetleriyle birlikte Oryol genel istikametinde taarruz edecektir.
  • Voronej Cephesi, Kursk çıkıntısının güney kesimini savunacaktır. Daha sonra Step Cephesi ile Güneybatı Cephesi’nin sağ kanat kuvvetleriyle, Belgorod – Harkov genel istikametinde karşı taarruza geçecektir.
  • Step Cephesi Merkez ve Bryansk Cepheleri gerisinde, Livny – Kışen Nehri – Bely Kolodez hattında bulunacak, cephelerde bir yarılma olduğunda bu hatta savunma durumu alacak ve genel karşı taarruza katılmak için hazır bulunacaktır.30

Sovyet Hava Kuvvetleri'nin durumu

Kızıl Hava Kuvvetleri 1941-1942'de 36.900 uçak kaybetmişti. Ancak Sovyet uçak endüstrisi uçak kaybını telafi etmeyi başarmış ve I-16, MiG-3 ve LaGG-3 gibi eski modellerden kurtulmuştu. Kursk Muharebesi'nde en çok kullanılan Sovyet uçak modelleri Yak-1, Yak-7B ve La-5 olmuştur. La 5FN hem Bf 109 hem de Fw 190'a denk sayılırdı31. Bununla birlikte, pilot eğitimi kısa ve derinlikten yoksundu. 1942'de eğitilmiş olan 13.383 Sovyet pilotu muharebeye girmeden önce sadece 13-15 saat uçuş eğitimi almıştı. Sturmovik ve bombardıman pilotları sırasıyla 18 ve 15 saat eğitim almışlardı. Sovyet bombardıman ve yer saldırı pilotlarının sadece %7'si Kursk Muharebesi öncesinde çatışma görmüştü.32 Çoğu pilot savaşta kullanacakları uçaklarda eğitilmek zorunda kalmıştı. Buna bağlı olarak 1943 yazına kadar sadece kazalarda 10.600 uçak kaybetmişlerdi.33 Üst kademelerde Kızıl Hava Kuvvetleri'nin Kursk bölgesindeki başkomutanı General Polkovnik Aleksandr Novikov gibi yetenekli subaylar vardı. Ancak alt kademelerdeki tecrübe eksikliği büyük kayıplara yol açtı.34

Kursk Muharebesi sonrasında Sovyet havacılığı kara kuvvetleriyle koordinasyonunu hızla geliştirdi. Ayrıca pilotlar daha iyi eğitim almaya başladılar. Sonuç olarak Sovyetler çok yetenekli avcı pilotlarından oluşan Kızıl Sancak birliklerini kurabildiler. Kursk Muharebesi'nden sadece 6 ay sonra Sovyet-Alman uçak kaybı oranı 4:1 den 1,5:1 e kadar düştü.35 Ancak önceki yüksek kayıp oranının nedenlerinden biri Sovyet pike-bombardıman ve avcı-bombardıman pilotlarına Luftwaffe tarafından saldırıya uğradıklarında bombayı bırakmadan kaçmaları veya çatışmaları yönünde verilen emirdi. Bu durum yeniden değerlendirilerek emir geri çekilene kadar çok fazla (ve gereksiz) kayıp verildi.

Ön çatışmalar

Hava çatışmaları

Sovyet Hava Kuvvetleri Alman hazırlıklarının sekteye uğratılmasında önemli rol oynadı. 17 Nisan 1943'te Güney Orşa'daki bir Alman havaalanına düzenlenen akında 5 Ju 88 keşif uçağı ve 3 Do 17/Do 217 imha edildi. Üç gün sonra, 10 üst düzey keşif uçağı daha etkisiz hale getirildi. Alman keşif kuvvetleri iyice zayıflatılmıştı.36

Luftwaffe de ana harekât öncesi çalışıyordu. Gorkovski Avtomobilni Zavod (GAZ)'daki tank fabrikası Haziran 1943'te bir dizi hava akınının hedefiydi. 4/5 Haziran gecesi Kampfgeschwader 1 (KG-1), KG-3, KG-4, KG-55 ve KG-100 e bağlı He 111ler 179 ton bomba bırakarak binalara ve üretim hatlarına ağır hasar verdiler. GAZ'ın 1 No'lu tesisinin 50 binasının hepsi, 9.000 metre konveyör, 5.900 parça ekipman ve 8.000 tank motoru imha edilmişti.37 Ancak, Almanlar hedef seçiminde hata yapmıştı. GAZ'ın 1 No'lu tesisi sadece T-70 hafif tanklarını üretiyordu. En büyük ikinci T-34 üreticisi olan 112 No'lu Fabrika üretimine hasarsız devam etti. Sovyet üretim tesisleri 6 hafta içinde tamir edildi. 112 No'lu Fabrika 1943'te 2.851 adet, 1944'te 3.619 adet ve 1945'te 3.255 adet T-34 üretti.38. Luftwaffe, Gorki (bugünkü Nijni Novgorod)'de bulunan Gorki Top Fabrikasını ve La 5FN'lerin üretildiği uçak fabrikasını da vuramadı.39 Luftwaffe Sovyet hazırlıklarını baltalamayı başaramamıştı.

1-4 Haziran 1943 günleri, tarafların Kursk civarında, karşılıklı giriştikleri hava taarruzlarıyla geçer. 1 Haziran'da Sovyet hava kuvvetleri Oryol, Bryansk ve Smolensk’deki Alman havaalanlarına, ulaşım hatlarına saldırdılar. Ertesi gün Kiev ve Roslavl’a hava saldırıları düzenlediler. Aynı gün Luftwaffe de Kursk bölgesindeki Sovyet mevzilerini bombaladı. 4 Haziran'da da Moskova'nın gerisindeki Gorki'deki Sovyet tank fabrikalarını bombaladılar.

Kara çatışmaları

Almanların kendilerini hazır hissetmeleri 4 ay sürdü ve bu arada yeni Panther tanklarından 200 adedini (ancak teknik problemler nedeniyle harekatın başında sadece 40 tanesi hazırdı), 90 Ferdinand tank avcısını ve uçabilecek durumdaki 79 Hs 129 yer saldırı uçağını cepheye getirebilmişlerdi.40 Ayrıca 270 Tiger I, Panzer IV'lerin yeni modelleri ve hatta bir miktar ele geçirilmiş T-34 tankı da hazırlamışlardı.41 Toplamda 3.000 tank ve Kundağı motorlu top, 2.110 uçak 42 ve 900.000 personel yığmışlardı. Almanların o güne kadar bir araya getirdiği en büyük güçlerden biri haline gelmişti. Buna rağmen Hitler yeterli olup olmadığından şüpheliydi.

Bu sırada, Batı Avrupa'daki Müttefik hareketliliği Alman askeri gücü üzerinde ciddi etki yapıyordu. Her ne kadar Kuzey Afrika'daki muharebeler Kızıl Ordu'nun uzun zamandır ısrar ettiği "ikinci cephe" açılması isteğini karşılamıyorsa da, 1942'nin sonları ile 1943 başlarındaki Luftwaffe kayıplarının %40'ı Malta ve Tunus üzerinde gerçekleşmişti. Alman hava üstünlüğü artık garanti değildi. Sovyet Hava Kuvvetleri Luftwaffe'ye sayısal üstünlük kurmaya başladığı gibi teknolojik kalitede de yakalamıştı. Her iki hava kuvveti de tankları imha edebilecek yer saldırı uçaklarına sahipti: Sovyet Il-2 Sturmovik ve Alman Junkers Ju 87G.43

Taarruzun başlangıç tarihi, hazırlıklardaki gecikmeler nedeniyle sürekli erteleniyordu. Nihayet 1 Temmuz'da, saldırının 5 Temmuz'da başlayacağı emri yayınlandı. Ertesi gün, Mareşal Vasilyevski [cephe komutanları Vatutin, Rokossovski ve Konev'i uyararak uzun zamandır beklenen Alman taarruzunun 3-6 Temmuz arasında bir gün başlayacağını haber verdi. Aylardır Sovyetler, Hermann Göring'in Havacılık Bakanlığında bile bağlantıları olduğu iddia edilen Kızıl Orkestra casus organizasyonundan Alman taarruz planları hakkında bilgi alıyorlardı.44

İlk çarpışmalar 4 Temmuz 1943'te güneyde, 4. Panzer Ordusu 5 Temmuz'daki ana saldırı öncesi Sovyet ileri karakollarını temizlemeye çalışınca başladı. Böylece sürpriz unsurunu feda etmiş oldular. Alman saldırısının başlamakta olduğuna dair raporlar alan Merkez Cephesi Komutanı Rokossovski, 5 Temmuz gecesi sabaha karşı saat 02:20'de Alman mevzilerini bombalamasını emretti. "Yüksek Başkomutan Yardımcısı" olarak Rokossovski'nin karargâhında bulunan Jukov da emri onaylamıştır. Hemen ardından Stalin'le yaptığı telefon görüşmesinde, onun da onayını almıştır.45

Öğleden sonra, Stukalar kuzeydeki Sovyet cephe hattında 10 dakika içinde 3 km genişliğinde bir delik oluşturup eve dönerken Alman topçusu bombardımana devam etti. Hoth'un "zırhlı öncü"sü 3. Panzer Kolordusu Zavidovka'daki Sovyet pozisyonlarına doğru harekete geçti. Aynı anda, Großdeutschland Tümeni sağanak yağmur altında Butovo'ya saldırdı ve 11. Panzer Tümeni Butovo etrafındaki hakim tepeleri ele geçirdi. Butovo'nun batısında çarpışma daha şiddetli oldu ve sert Sovyet savunmasıyla karşılaşan "Grossdeutschland" ve 3. Panzer Tümeni gece yarısına kadar hedeflerine ulaşamadılar. 2. SS Panzer Kolordusu gözetleme noktalarını ele geçirebilmek için saldırıya geçti ve o da, alev püskürtücü ile donatılmış birlikler müstahkem mevzileri temizleyene kadar güçlü bir direnişle karşılaştı.

Saat 2:30'da, Kızıl Ordu kuzey ve güneyde topçu bombardımanıyla karşılık verdi. 3.000'den fazla topla yapılan bu bombardıman bütün harekâtın topçu cephanesinin yarısını harcadı. Kuzeyde, Merkez Cephesi topçuları Alman topçu mevkilerine ateş açtı ve 100 Alman top bataryasından 50'sini bastırmayı başarınca taarruzun ilk gününde Almanlar zayıf bir topçu desteği sağlayabildiler. Bu bombardıman Alman birliklerinin organizasyonunu bozarak 5 Temmuz'da farklı zamanlarda saldırıya geçmelerine neden oldu. Güneyde, Kızıl Ordu toplarını Alman piyade ve tanklarının toplanma noktalarına karşı kullandı. Alman saldırısını kısmen geciktirdi ancak az zayiat verdirdi.

Ana çarpışmalar: Kuzey

Hemen ertesinde Almanlar 5 Temmuz 1943 günü sabaha karşı saat 05:30’da Kursk’da saldırdılar. Kuzeyde, general Walter Model komutasındaki yedi zırhlı tümen, iki mekanize tümen ve dokuz piyade tümeni, Oryol yönünden taarruza geçer. Güneyde Von Manstein komutasındaki on zırhlı tümen, bir mekanize tümen ve yedi piyade tümeni ise Belgorod’dan kuzey ve kuzey doğu yönünde harekâta giriştiler. Toplam 17 zırhlı, 3 mekanize ve 16 piyade tümeninden oluşan toplam 36 tümenle taarruza girişmişlerdir.

Bir hafta boyunca Almanların birbiri ardına giriştikleri sert saldırılar Rusların inatçı savunmalarını yaramamıştır. Alman kuvvetleri, Sovyet ordularının geride mevzilenmiş ana unsurlarına ulaşamadılar. Alman panzer birlikleri, mayın tarlalarında, yoğun topçu ateşi altında ve Sovyet tanklarının taarruzlarında eridiler. Sonunda geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Kursk Muharebesi, Almanlar açısından Doğu Cephesinde artık büyük çaplı bir taarruz umutlarının tümüyle yok olduğu bir dönüm noktasıdır.

Hava operasyonları

Gerçek harekât 5 Temmuz 1943'te başladı. Alman taarruzunun kesin başlangıç zamanını bile bilen Kızıl Ordu hava kuvvetlerini kullanarak bölgedeki Luftwaffe hava üslerine yoğun bir saldırı başlattı. Bu, harekâtlarının ilk saatlerinde yakın hava desteğini ortadan kaldırmaya çalışan klasik Alman taktiğine karşı yapılmıştı. Sonraki birkaç saat muhtemelen gelmiş geçmiş en büyük hava muharebesine sahne oldu.

Kızıl Ordu saldırının koordine edilmesinde çuvalladı : Avcı uçakları çok erken havalanmışlardı ve Alman hava üslerine bombardıman uçaklarından daha önce varınca yakıt yetersizliği yüzünden bombardıman uçakları gelmeden önce geri dönmek zorunda kalmışlardı. Bu erken harekete geçmenin daha da olumsuz bir sonucu oldu. Sovyet uçakları Alman havaalanlarına ulaştığında, Alman uçakları havalanmış bulunuyordu. Sonuçta bu hava akını, Alman uçaklarını yerde imha etmeyi başaramamış oldu.46 Alman avcı uçaklarının havalanarak yaklaşan saldırganları karşılamasını engelleyecek hiçbir şey yoktu; Kızıl Hava Kuvvetleri 120 uçak kaybetti.47 48

Luftwaffe kuzeydeki Sovyet mevzilerine top yekün bir saldırı başlatırken Sovyet konuşlandırma hataları Almanlara başlangıç aşamasında hava üstünlüğü verdi. Bunun ana Alman saldırısı olup olmadığından emin olamayan Korgeneral Rudenko Alman uçak dalgalarını karşılamaları için avcı uçaklarının sadece üçte birini havalandırırken gerisi yerde bekledi. Sayıca ezilen Sovyet uçakları kendi cephe arkalarında çatışmaya girmek zorunda kaldılar ve ağır kayıplar verdiler. Alman avcı uçakları muharebe alanının üzerinde Sovyet önlemesini engellemek için bombardıman uçakları ve Stuka 'ların ilerisinde uçtular. Stuka ve Kampfgruppen (bombardıman filosu), onların koruma perdesi gerisinde, Sovyet mevzilerine serbestçe saldırdılar. Sovyetler hava kuvvetlerini parçalar halinde devreye soktu ve ağır kayıplar verdiler.49

6 Temmuz'da, kuzey sektöründe devasa hava savaşları yapıldı. Ancak, Sovyetlerin hava-kara koordinasyonunu sağlayacak danışman subayları olmadığından etkinlikleri büyük darbe yedi. Karşı saldırıya geçen Sovyet birlikleri çok çabuk toprak kazanıyordu ama hava kuvvetlerine bilgi vermek için etkili bir haberleşme sistemi olmadığından Sovyet bombardıman uçakları Sovyet birliklerince geri alınmış bölgeleri bombalayarak zayiata neden oluyorlardı.50 Başlangıçtaki hava muharebeleri Luftawaffe nin hava üstünlüğü sağlayamasa da 47. Panzer Kolordusunun bölgesinde sayısal dengeyi kurabilmesini sağladı. Luftwaffe 1. Hava Kolordusu'nun büyük kısmını bu sektörde görevlendirmişti. Sovyet 17. Muhafız Piyade Kolordusu "20-30 hatta bazen 60-100 uçaklı formasyonlarda beliren düşman hava kuvvetleri muharebede belirleyici rol oynadı" şeklinde rapor vermişti.51 İlk günde Sovyetler ağır kayıplar verdiler. 16. Hava Ordusu 91 uçak kaybetmişti (22 adet Sturmovik, 9 adet A-20 Havoc ve 60 avcı). Almanların ordularına verdiği hava desteği çok önemliydi. Sovyet 19. Müstakil Tank Kolordusunun savaş günlüğünde şöyle yazılmıştı:

Bununla birlikte Sovyetler 6 Temmuz'da dikkate değer bir başarı da yakaladılar. 16. Hava Ordusu'na bağlı Sturmovikler Alman avcı uçakları üslerine döndükten sonra muharebe alanına geldiler. 47. Panzer Kolordusu mevzilerinden çıkmış 17. Muhafız Piyade Kolordusuna ve 16. Tank Kolordusuna saldırıyordu ve açıkta olduklarından hava saldırısına karşı korumasızlardı. Sovyet saldırısı 47. Panzer Kolordusunun tankları için ölümcül oldu. Altı metreye kadar alçalan Sovyet filosu 20 kadar tankı imha edip 40'ına hasar verirken sadece bir Il-2 kaybettiler.52

Luftwaffe yakıt sıkıntısıyla da karşı karşıya kalmıştı ve sorti sayıları daha 6 Temmuz'da azalmaya başlamıştı. 5 Temmuz'da Stuka ve bombardıman uçakları sırasıyla 647 ve 582 sorti yapmışken bu rakam 6 Temmuzda 289 ve 164 sortiye düştü. Çoğu Alman sortisi avcı uçaklarınca yapılıyordu; her ne kadar Sovyetlere karşı üstünlüklerini devam ettirseler de Sovyet hava kuvvetlerinin devam eden baskısı Luftwaffe ve Heer'e darbe indirmeye başlamıştı.53

7 Temmuz'da Sovyet 16. Hava Ordusu, Alman 1. Fliegerdivisiondan daha az sorti yapmıştı (1.185'e karşı 1.687), ama bazı istisnalar hariç, daha fazla ağır kayıplar vermeden Alman kara kuvvetlerine ciddi hasar verdiler. 16. Hava Ordusu'nun filoları 60 Alman tankı ve 34 motorlu aracı imha ederken hiç kayıp vermediler. Kuzey sektöründe 7 Temmuz'da 6 Alman Fw 190 kaybına karşı Sovyet bombardıman ve yer saldırı uçağı kaybı 30 idi.54

Luftwaffe de az kayıpla etkili operasyonlar düzenleyerek 14 Sovyet tankı, 60 motorlu araç, 22 top ve 8 mühimmat deposu imha etmişti. Ayrıca 22 tanka hasar verilmiş ve 25 top "susturulmuştu".55. Kuzey kanadı üzerindeki ilk 3 günlük çarpışmalarda Luftflotte 6 39 uçak kaybına karşı 386 Sovyet uçağı düşürmüştü56

Kara çarpışmaları

Kuzeyden saldıran Alman 9. Ordu'su 5 Temmuz'da hedeflerinin gerisinde kalmıştı. Saldırı noktası Kızıl Ordu Merkez Cephesince doğru olarak tespit edilmişti. 45 km genişliğinde bir cephede saldırıya geçen Almanlar kendilerini mayın tarlalarının arasında sıkışmış vaziyette buldular ve ağır topçu ateşi altında istihkamcıların gelip mayınları temizlemesini beklemek zorunda kaldılar. Her ne kadar, mayın tarlasında temiz bir yol açmak için birkaç tane uzaktan kumandalı Goliath ve Borgward mayın temizleme aracı varsa da genelde başarılı olamadılar. Mayınları temizleseler bile takip eden tanklara temiz yolu gösterecek bir işaretleme sistemleri yoktu. Kızıl Ordu birlikleri mayın tarlalarını hafif silahlar ve toplarla ateş altında tutarak Alman istihkamcıların mayınları elle temizlemelerini geciktirdiler; Kızıl Ordunun mayın tarlalarındaki Alman kayıpları ağır oldu. Örneğin, Alman 653. Ağır Panzerjäger (tank avcısı) Taburu saldırıya 49 Ferdinand tank avcısı ile başlamıştı; 37'si 5 Temmuz'da saat 17:00'dan önce kaybedilmişti. Gerçi kaybedilen araçların çoğunluğu imha olmamış hareket kaybı nedeniyle saf dışı kalmıştı, ama yine de tamir edilene kadar çatışmadan uzak kaldılar. Hareketsiz kaldıklarında Alman savaş gücüne hiçbir katkıları olmadığı gibi Kızıl Ordu topçusu için de kolay hedef oluyorlardı. Almanlar ilerleyişte oldukları için tamir edilebilir her araç yeniden savaşa dönebilirdi.

Almanlar, özellikle Ferdinand 'larda olmak üzere tank imha edicilerdeki bir eksikliğin farkına vardılar. Sovyet tanklarına karşı orta ve uzun menzilde çok başarılı olmalarına rağmen birliğin geri kalanından ayrı düştüklerinde kendilerini düşman piyadesinden koruyacak ikinci bir silahları yoktu. (Alman tankçılarının buna kendilerince bir çözüm bulduklarına dair ifadeler vardır. Ferdinand mürettebatı yanlarına bir MG 34 alıyorlardı ve düşman piyadesine ateş etmek için bunu kamadan top namlusunun içine sokuyorlardı.). Guderian'ın günlüğünde şöyle yazmaktadır:

Ancak bu durumun savaşın gidişatı üzerinde belirleyici bir rol oynamadığı açıktır. Bu silahların, piyade ve zırhlı araçların desteği olmadan ileri hatlarda kullanılması sonucu ortaya çıkan, bölgesel bir komuta hatasıdır.57

9. Ordu'nun ilerleyememesinde çeşitli faktörler rol oynadı. Sovyet savunma planlaması ve Almanların kuvvetleri bir noktaya odaklayamaması ana faktörlerdendi. Alman tankları toplu halde kullanılmak yerine parça parça kullanıldı ve çoğu zaman da piyade desteğinden yoksundu.58 Sovyet savunma hazırlıkları diğer bir önemli faktördü. Mareşal Rokossovski komutasındaki Merkez Cephesi Almanların muhtemel saldırı noktalarını doğru tespit ederek buraları ağır tahkimatlarla güçlendirirken diğer yerleri zayıf bıraktılar. Alman taarruzunun ağırlığını en fazla göğüsleyen Sovyet 13. Ordusu Merkez Cephesi'nin diğer birliklerinden asker ve tanksavar topu sayısı bakımından kat kat üstündü ve bütün çıkıntıdaki en sert savunma hattını tutuyordu.

9. Ordu'nun bir başka şanssızlığı ise Sovyet Yüksek Komutasının planlama hatası yaparak, Alman ana saldırısının kuzeyden Merkez Cephesi'ne yapılacağını düşünmeleri ve bu bölgeye daha fazla kuvvet yığmaları oldu. Merkez Cephesi de taktik derinlikte (20 km derinlikde) savunmayı tercih etti ve cephe hattın hemen gerisinde daha az bir kuvvet bıraktılar. Bunun sonucunda Alman birlikleri mayınlarda ve topçu ateşi altında hırpalanırken, önemli ölçüde Sovyet gücünü imha etme olanağına sahip olamadı. Walter Model'in ordusunda Manstein'ın emrindekinden daha az tank vardı Bunun nedeni Manstein'in, kendi kuvvetlerinin kuzeyinde konuşlanmış olan Bryansk Cephesi'nden, bir karşı taarruza girişebilecekleri nedeniyle çekiniyor olmasıydı. Bunun üzerine General Model, Bryansk Cephesi'nin olası bir karşı taarruzunu önlemek için elindeki en güçlü kolordu grubu olan (2. Panzer Tümeni ve 1. Mekanize Tümen) Korpsgruppe Esbecki, cephe hattı gerisine yerleştirmeye karar verdi. General Model'in kendi zırhlı güçlerini taarruzda toplamamış olmasının, Kursk çıkıntısına yönelen Alman kuzey kıskacını zayıtlattığı söylenebilir.59 Son olarak da 9. Ordu serbest birlikler yerine zaten Sovyetlerle karşı karşıya olan piyade birlikleriyle saldırıya geçmek zorunda kalmıştı.

Saldırının cephe genişliği ve Alman ilerleyişinin derinliği incelendiğinde Sovyet savunmasının başarılı olduğu görülmekteydi. 5 Temmuz'da 45 km. genişliğinde bir cephede başlayan taarruz ertesi gün 40 km. genişliğe düşmüştü. Bu, 7 Temmuz'da 15 km.'ye, 8 - 9 Temmuz'da ise sadece 2 km.'ye gerilemişti. Her gün Alman ilerleyişinin derinliği de azaldı : İlk gün 5 km. ilerleyen Almanlar, ikinci gün 4 km. sonraki her gün ise en fazla 2 km. ilerleyebildiler. 10 Temmuz itibarıyla 9. Ordu'nun ilerleyişi tamamen durmuştu.60

Sovyet savunmasının başarısı büyük oranda Almanların Pakfront (tanksavar cephesi) dediği ateş kontrol düzenine bağlıydı. On veya daha fazla tanksavar topu bir komutana bağlıydı ve aynı anda hepsi tek bir hedefe ateş ediyordu. Bu mevziler yalnız Alman piyadesine ateş açmak için emir almış yoğun havan ve makineli tüfek yuvalarıyla korunuyordu.61

12 Temmuz'da Jukov Kutuzov Harekâtı'nın emrini verdi. 3. Tank Ordusu ve 11. Muhafız Ordusu'nun oluşturduğu güçlü Sovyet birlikleri Oryol Çıkıntısı'nın kuzeyindeki zayıf Alman savunmasını yarmayı başardı. Alman

  1. Ordusu ve 2. Panzer Ordusu'nun kanatları artık tehdit altındaydı.62

Oryol Çıkıntısı'ndaki Luftwaffe operasyonları, 16–31 Temmuz

Bir haftalık sert çarpışmalardan sonra Wehrmacht sadece 12 km ilerleyebilmişti. 12 Temmuz'daki Sovyet karşı saldırısı, Kutuzov Harekâtı Almanları zorda bırakmıştı : Sovyet 11. Muhafız Ordusu Alman 9. Ordusu ve 2. Panzer Ordusu'nu tecrit edebilirdi.

Sovyet taarruzunu durdurması için Luftwaffe görevlendirildi ve bu karar iki Alman ordusunu çembere alınmaktan kurtardı. Tehlikeyi bertaraf etmek için Luftwaffe büyük bir taarruz düzenledi. 16 Temmuz'da, önceki günlerdekinin iki katı, 1.595 sorti düzenlediler.63 Gündüz saatlerinde Alman pike bombardıman ve yer saldırı filoları Kızıl Ordu zırhlılarına saldırırken Kampfgruppen(Muharebe Grubu) ikmal hatlarını hedef aldı.

17 Temmuz'da muharebe alanını temizlemek için yapılan denemeler devasa bir Sovyet hava biriminin gelmesiyle sekteye uğradı. Bunun sonucu olarak Alman bombardıman uçakları daha yüksekten bomba bırakmaya başladılar ve isabet oranı azaldı. Sovyet 16. Hava Ordusu organizasyonunu ve yer irtibatını büyük oranda geliştirmişti ve pilotlar da giderek taktik tecrübelerini artırıyorlardı. Sayısal üstünlüklerini kullanan Sovyetler Alman pozisyonlarına 350 uçağa varan büyük hava akınları düzenlediler.64 Taarruz büyük çaplı hava savaşlarının yaşanmasına neden oldu. Alman bombardıman ve yer saldırı uçaklarının sınırlı operasyonları o gün yalnızca 24 Sovyet tankını ve 31 kamyonu imha edebildi ama Alman avcı uçakları aynı gün 12 kayıp vererek 90 Sovyet uçağı düşürdüler. Alman 1. Hava Tümeni o gün 1.693 sorti yaptı.65

Diğer 1.100 sorti 18 Temmuz’da yapıldı ve Junkers Ju 87’ler Kızıl Ordu tank birliklerine ağır kayıplar verdirildi; en az 50 tank.66

</blockquote>

Luftwaffe 19 Temmuz'da, Kızıl Ordu'nun Khotynets'deki karşı taarruzunu durdurmak için bir hava operasyonu başlattı. Kızıl Ordu'nun bu saldırısı, yaşamsal önemdeki Oryol - Briansk demiryolu hattını ve iki Alman ordusu arasındaki teması kesecekti. Bazı Stuka pilotları gün içinde altı çıkış yaptılar. Fw 190 filoları 250 kg.lık bombalarla harekâta katılmışlardır. Hs 129 ve Ju 87 hafif bombardıman uçaklarından oluşan filolar, üç gün boyunca1. Tank Kolordusu'nun ve 70. Tank Tugayı'nın tanklarına saldırdı.

Sovyet kayıpları öyle ağırdı ki geri çekilmek zorunda kaldılar. Alman mevzilerine ulaşmak için gönderilen tanklar hızla geri çekilmiş oldu. Filonun 19 Temmuz’da 66 kayıpla 135 tankı imha ettiği bildirildi. Sovyet 1. Tank Kolordusu’nun 20 Temmuz’da sadece 33 tankı kalmıştı.67{{#tag:ref|Figures from Grigoriy Koltunov and Boris Solovyev: Kurskaya bitva, 197068}} Alman orduları tuzaktan kurtuldu ve Stavka, 3. Tank Ordusu'na çevirme harekâtını sürdürme, en azından 35. Kolordu’yu imha etme emri verdi. Luftwaffe bir kez daha kararlılıkla devreye girdi. Bölgedeki Sovyet avcı filolarının, Luftwaffe’nin cephe boyunca ısrarlı atakları nedeniyle düzenleri bozuldu ve gün boyu süren saldırılarda yenilgiye uğradılar. Luftwaffe’nin 1.500 çıkışında, 38 Sovyet tankı, 85 araç, 8 tank çekici ve on dubalı köprü imha edilirken 13 uçak kaybedildi.69 General Walter Model, von Greim’e gönderdiği teşekkür mesajında “Luftwaffe’nin müdahalesi, ikinci bir Stalingrad faciasını önlemekte kesinlikle belirleyici olmuştur.” demektedir.70

Kuzey'de savaşın sonu

9. Ordu, Luftwaffe tarafından oluşturulan bu elverişli durumu kullanarak geri çekilmeliydi. Saldırıdaki görevleri bitmişti. Panzerler bir siklet merkezi oluşturamadığı ve Güney’deki kadar yoğun kullanılmadığı için, kayıplar Güney’e göre daha hafifti, 5 Temmuz – 14 Temmuz arasında toplam zırhlı araç kayıpları 143 olmuştu.71 Yine de bu, yeni asker ve silah akışı ile, Kızıl Ordu açısından beklenen sonuç değildi. Düzenli çekilen Kızıl Ordu birliklerinden birkaç top ele geçirildi. Sovyet karşı taarruzu Model’i, iki Alman ordusunun yok edilmesi riski ya da çekilmek ikilemi içinde bıraktı.72

Liddell Hart'ın değerlendirmesi,

Ana Çarpışmalar: Güney

Hava savaşları

Taarruz, Kuzey Cephesi'ndeki gibi geniş çaplı hava harekâtlarıyla başladı. Alman hava saldırıları Sovyet 57. ve 67 Muhafız Tümenlerini kötü hırpaladı. Luftwaffe dikkatini Sovyet 6. Tank Kolordusu üzerine çevirerek 4. Panzer Ordusu’nu, hava korumasından mahrum bıraktı. Havada Sovyet üstünlüğünün sonucunda Sovyet savunması güçlenmiş oldu ve bunun yanı sıra hava desteğinin eksikliği, Großdeutschland Tümeni’nin 350 tankından 270’i savaş dışı bıraktı. Tümen, 80 tankla savaşı sürdürüyordu. Daha sonra Sovyet 2. Tank Kolordusu, 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler"'nin kanadına taarruz başlattı. Çaresizlik içinde iki Alman hava filosu, saldırıyı durdurmak için harekete geçti. Hava filolarından biri Fw 190 serisi avcı uçakları filosu, diğer ise Hs 129 yer bombardıman uçaklarından oluşan filodur. Uçaklar SD-2 anti-personel bombalarını kullanarak Sovyet hafif zırhlı araçlarına ve askerlerine ağır kayıplar verdirttiler. Luftwaffe’nin Sovyet 2. Tank Kolordusu üzerine saldırıları şafaktan akşam karanlığına kadar sürdü. Alman hava filosunda görev yapan Yüzbaşı Bruno Meyer, "Kaç tank vurduğumuzu saymak olanaksızdı." diye yazmıştır. 2. Tank Kolordusu ağır kayıplar verdiği için onun yerine 5. Tank Kolordusu 2. SS Panzer Tümeni'ne taarruz başlattıysa da başarılı olamadı ve ağır kayıplar verdi.73

Günü sonunda Sovyet kayıpları ağırdı 90 araç ve 82 uçak kaybetmişlerdi, Luftwaffe ise 11 uçak kaybetmişti. Sovyetler gece olunca Alman cephe gerisine yeni bir hava saldırı başlattılar. 2. ve 17. Hava Ordusu izleyen 24 saatte 269 çıkış gerçekleştirdi.74

Kara muharebeleri

Güneyde, Sovyet Voronej Cephesi, 52. Kolordu, 48. Panzer Kolordusu ve 2. SS Panzer Kolordusu ile oluşturulan Alman 4. Panzer Ordusu karşısında, Kuzey Cephesi'ne oranla daha az başarılı oldu. 2. SS Panzer Kolordusu daha dar cephede iki Kızıl Ordu piyade alayına saldırdı. Hoth komutasındaki 4. Panzer Ordusu'nun öncü zırhlı birlikleri savunma hatlarını ileri doğru zorladılar ve 6 Temmuz’da yer yer 15 km. ilerleme sağladılar.

Voronej Cephesi'nin savunma planı, daha sonra eleştirilere konu olmuştur. Eleştirilerin bir bölümü, 1965 yılında Moskova'da yayımlanan tek ciltlik "Sovyetler Birliği'nin Büyük Yurtseverlik Savaşı 1941-1945" -Velikaya Otechstvennaya Voina Sovetskogo Soyuza 1941-1945- adlı çalışmaya dayandırılmaktadır. Bu eleştirilere göre: Kızıl Ordu, güneyde Alman taarruz hatlarını öngörememişti, bu durum onları savunmalarını daha yaygın bir biçimde düzenlemeye yöneltmişti. Örneğin Voronej Cephesi'ndeki dört ordudan üçünün cephesinde, her kilometreye on tanksavar topu düşmektedir. Oysa Merkez Cephe’nin –kuzey- 13. Ordu cephesinde kilometreye 23,7 tanksavar topu düşüyordu. Bu durum Merkez Cephe’deki top dağılımıyla keskin bir zıtlık oluşturuyordu, iki katından fazla. Diğer anlatımla Merkez Cephe’de sadece 13. Ordu cephesinde kilometre başına 23,7 tanksavar topu varken, Voronej Cephesi’nin tümünde kilometre başına 10 tanksavar topu düşmekteydi. Ayrıca Voronej Cephesi, asıl savunmayı yapmaya karar verdiği derinliği, çok daha ince bir taktik derinlikte belirlemişti ve birliklerin daha büyük orandaki kısmını Merkez Cephe’ye göre daha geride konuşlandırmıştı. Sonunda Voronej Cephesi Merkez Cephesi'ne göre zayıf olmasına rağmen daha güçlü Alman kuvvetler ile karşı karşıya geldi.

Bu karşılaştırmalarda, gerideki ihtiyat unsurlarının hesaba katılmamış olduğu ileri sürülmektedir. Eleştirilere karşı çıkanlar, Voronej Cephesi'nin siyasi komiseri olan Nikita Kruşçev ile yakınlığı bilinen General Vatunin'in, önyargılı olarak eleştirildiğini ileri sürmektedirler.75

Alman kuvvetleri düzenli ilerlemeyi gerçekleştirmişti, fakat kuzeyde olduğu gibi, saldırı devam ettikçe taarruz cephesi genişliği ve yarma derinliği düşme eğilimindeydi. Yine de bu eğilim kuzeydeki kadar belirgin değildi. Başlangıçta, 5 Temmuz’da taarruz cephesi 30 km.idi, 7 Temmuz’da 20 km.ye, 9 Temmuz’da ise 15 km.ye düştü. Benzer şekilde girme derinliği 5 Temmuz’daki 9 km.den 8 Temmuz’da 5 km.ye düştü ve taarruz iptal edilene kadarki günlerde 2–3 km. olarak gerçekleşti.

Kızıl Ordu mayın tarlası ve topçuları yine Alman saldırısı geciktirmeyi başardı ve kayıp verdirdi. Ateş hattındaki Kızıl Ordu birliklerinin Alman saldırılarını yavaşlatma becerisi, ellerindeki ihtiyat kuvvetlerini tehdit altındaki bölgelerde kaydırmalarına olanak verdi.

Harekât sırasında dahi Kızıl Ordu istihkâm askerlerden oluşan küçük mobile grupları geceleri çalışarak, Alman saldırısının muhtemel olduğu bölgelerin hemen ilerisine, 90.000'den fazla ek mayını döşedi. Sovyet birlikleri, Almanlara çok sayıda asker ve top kaptırmadan, düzenli olarak geri çekildi.

Alman kayıpları örnek olarak Großdeutschland Tümeni'nde görülebilir. Tümenin, muharebeye başladığında 118 tankı vardı. Muharebelerin beşinci günü olan 10 Temmuz’da tümen raporu, 3 Tiger I, 6 Panther, 11 Pzkw-III ve Pzkw-IV olmak üzere 20 tank faal durumda olduğunu bildirmektedir. 5 Temmuz'da 200 panzer ile harekât başlattığı 48. Panzer Kolordusu'nda ise toplam 38 Panther 'in kullanıma hazır olduğu ve 131 panzer onarım bekliyordu.

Yine de Güney'de bir Alman yarma tehdidinin hesaba katılması gerektiği açıktı. Böyle bir olasılığa karşı, aylar öncesinden merkezi bir ihtiyat unsuru olarak Step Cephesi kurulmuştu. Step Cephesi'nin birimleri 9 Temmuz gibi erken dönemde güneye kaydırılmaya başlandılar. Buna 5. Muhafız Tank Ordusu ve diğer karma silahlı güçler dahil edildi.

Kızıl Ordu’nun 7. Muhafız Ordusu, Kempf Ordu Müfrezesi’ni Donets Nehri‘ni geçtikten sonra, sağanak yağışın da yardımıyla durdurunca Alman sağ kanadı korumasız kaldı. İki tank kolordusuyla takviye edilen 5, Muhafız Tank Ordusu, Prohorovka’nın güneyine hareket etti ve 2. SS Panzer Kolordusu bölgeye ulaştığında taarruz etmek üzere hazırlığa girişti. Şiddetli bir çatışmanın ardından Kızıl Ordu, 2. SS Panzer Kolordusu’nu, o an için durdurmayı başardı. Şu anda 4. Panzer Ordusu’nun cephesinde, bir Alman taarruzuyla Kızıl Ordu cephesinin yarılması kuvvetle muhtemel görünüyordu. Stavka bu yüzden 5. Muhafız Tank Ordusu’nun mevzi alarak hazır beklemesine karar verdi.

Prohorovka Muharebesi

Bu savaşın muhasebesi, tartışma ve uyuşmazlıkların karanlığında kaldı. Alman ağır tanklarına Sovyetlerin başarılı kitlesel taarruzu, özgün Sovyet değerlendirmesinde pervasız bir cesaret olarak görülüyorsa da bu açıklama, şimdilerde genellikle hafife alınmaktadır. En son düzeltilmiş açıklamalar tam bir Sovyet fiyaskosuna işaret etmektedir, Alman zırhlılarına yönelen Sovyet hücumları, Alman tankları tarafından değil, esasen birçok Sovyet tankının tank engellerine düşmesi nedeniyle dağıldı.76

Çok yüksek kayıplar pahasına olsa da bir Alman girmesini durdurmasında Kızıl Ordu'nun yeterli olduğu tartışmasızdır. Bu anlamda bu savaş, genel olarak savaşın, özel olarak da Büyük Vatanseverlik Savaşı’nın dönüm noktası oldu, tam bu noktada, yıldırım savaşını durdurmayı başardı.

12 Temmuz sabahı, General Hermann Hoth, 4. Panzer Ordusu'nu, kullanılabilir yedekleriyle birlikte Sovyet cephesini yarmayı kararlaştırdı ve Prohorovka'ya ilerledi. Bu sırada 5. Muhafız Tank Ordusu, 12 Temmuz için planladığı geniş bir cephede girişilecek taarruzlarına başlamıştı. Sonrasında ne olduğu yeni açıklanan arşiv beldeleri ışığında, tartışmaya açıktır.

Bastıran sıcakta, sekiz saatlik bir savaş başladı. Alman birliklerinin 494 tank ve kundağı motorlu topunun % 90’ı operasyona katılmıştır.77

  1. Muhafız Tank Ordusu’nun personeli, henüz savaşa katılmadıklarından taze kuvvetlerdi. Alman kuvvetleri kendilerini sayıca üstün bir kuvvetin karşısında buldular. Savaş sona erdiğinde 5. Muhafız Tank Ordusu araziye hâkimdi ve hasar görmüş tanklarla yaralıları güven altına aldılar.7879

Savaş, çok yüksek bedelli bir taktik kayıp olarak görülebilir, fakat Kızıl Ordu için operatif bir beraberliktir. Ne 5. Muhafız Tank Ordusu ne de 2. Panzer Kolordusu, gün boyu başkaca bir harekâta girişmedi.

Hava savaşları da şiddetliydi: von Manstein bu hava akınını, Oboyan ve Kursk’ta bir Sovyet yarmasını önleyecek kesin sonuçlu bir darbe olarak tasarlamıştı. 5. Muhafız Tank Ordusu, gece boyu, 593 tankı ve 37 kundağı motorlu topuyla Stari Oskol'daki mevzilere çekildi.80 Sovyetlerin kayıpları fazlaydı ve 2. Hava Ordusu sadece 96 İlyuşin, 266 avcı uçağı ve 140 bombardıman uçağını bu bölgeye tahsis edebildi. 17. Hava Ordusu, 300’ün üzerinde silahı bir araya toplayabilmiştir. Cephenin bu bölümünde Alman VIII. Fliegerkorps 654 çıkış yaparken Sovyet 17. Hava Ordusu 893 sorti yapmıştır. İlyuşin’ler, gün boyu 2. SS Panzer Tümeni "Das Reich"’ne saldırdılar ve Alman zırhlı birliklerine ciddi hasar verdiler. Aynı anda Luftwaffe’nin akınları, 69. Ordu ve 5. Muhafız Ordusu'nda kayıplara neden oldu. Sovyet tank kayıpları bilinmiyorsa da, 29. Tank Kolordusu'nun bir raporunda, “...düşman uçak ve toplarının yol açtığı ciddi tank kayıpları...” rapor edilmektedir. Söz konusu kayıplar öylesine ağırdı ki ileri hareket durdu ve savunma düzenine geçildi.81 Sovyet Sovyet hava unsurlarının 4. Panzer Ordusu'nun kanatlarına yüklenmesi nedeniyle Luftwaffe, Prohorovka üzerinde hava hakimiyetini sağladı. Buna karşılık, 31. Muhafız Tank Kolordusu ve 33. Muhafız Kolordusu, 3. SS Panzer Tümeni "Totenkopf" ile girdiği çatışmada Tiger I tanklara zayıf yanlarından saldırma ve Alman zırhlılarını yakına alma taktiklerini uyguladı. Bunun üzerine 2. SS Panzer Tümeni, savunma düzenine geçti. Zırhlılarının yarısın yitiren Alman kuvvetleri yine de durumlarını korudular. Almanların tek kazanımı, 11-12 Temmuz gecesinde Donets Nehri üzerinde Rzavets’de bir köprübaşını ele geçirmeleriydi. Bu da, Alman kayıplarının ağırlığını göstermektedir. 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler", Sovyet 18 Tank Kolordusu tarafından durduruldu; 3. Panzer Kolordusu ve 2. SS Panzer Tümeni "Das Reich" de 2. Muhafız Tank Kolordusu ve diğer iki Sovyet ihtiyat kolordusu tarafından dizginlendi.82

Tank kayıpları, o zamandan beri tartışma konusu oldu. Kızıl Ordu tank kayıpları en düşük 200, en yüksek 822 olarak açıklandı, fakat şimdiki kayıp tutanaklarında kayıplar 300 dolayında ve bir o kadar da hasar gösterilmektedir. Benzer şekilde Alman kayıpları en az 80 ya da düzinelercesi Tiger I olmak üzere yüzlerce olarak rapor edildi. Bu sayıyı, Alman tank kayıp kavramı nedeniyle kanıtlamak olanaklı değildir. Alman toplam tank kayıplarının 60 – 70 kadar olduğu düşünülüyor.83 Ayrıca toplam kayıplara ek olarak, tamir atölyelerinde terk edilen tanklar da vardır. Çatışmalarda hasar gören tanklar, -ki bunların da sayısı bilinmemektedir- tamir atölyelerine çekilmişti. Sonradan, Kızıl Ordu’nun Polkovodets Rumyantsev Harekâtı sırasında, tamir atölyelerindeki tankların çoğu terk edilmiştir. Nipe, tüm kolordularda muharebe dışı kalan tankların sayısının 70-80 olduğunu bildirir. Fakat kaçının kısa süreli ya da uzun süreli tamirde olduğu açık değildir. Ne olursa olsun, hem 2. SS Panzer Kolordusu, hem de 5. Muhafız Tank Ordusu'nun kayıpları, “gelmiş geçmiş en büyük tank savaşı”na zaman zaman abartılarak atfedilen kadar yüksek değildir.

Güney'de savaşın sonu

Operasyonun başlarında, Alman birliklerinin saldırısı, savunmacılar tarafından, ilerledikçe daralan bir cephe alanına belirgin bir biçimde sıkıştırıldı. Seçkin Kızıl Ordu hava unsurları, iyice daralan Alman ileri hareketinin kanatlarını güçlü bir şekilde baskı altında tuttular. Almanlar bu dar cephe alanı içine birliklerini sığdıramadığı gibi alanı genişletecek muharebe güçleri de olmadı. Böylece, kanatlarındaki baskıyı önleme gereğinin sonucu olarak, ileri harekette sürekli olarak güç kaybettiler.

Kuzeyde 10 Temmuz’da Alman taarruzu durduğunda, güneyde genel durumları hâlâ dengedeydi ve bu durum 12 Temmuz’da bile böyleydi. Güneydeki yorgun ve oldukça yıpranmış Alman kuvvetleri, ilk iki tahrip (savunma) kuşağında yine de bir gedik oluşturmuştu ve son savunma kuşağının da neredeyse yarılacağına inanıldı. Ne var ki bu yanlış bir değerlendirmeydi. Gerçekte onları bekleyen en azından beş savunma kuşağı vardı. Gerçi, en güçlüsü ilkiydi ve bazılarında piyade birlikleri yer almıyordu. Kızıl Ordu savunmacıları zayıflatılmıştı ve yedek kuvvetlerin büyük bölümü kullanılmıştı. Buna rağmen henüz muharebeye sokulmamış Kızıl Ordu yedekleri, kullanılabilir durumdaki birkaç Alman yedek kuvvetinden çok daha uzaktaydı.

Alman kuvvetleri 16 Temmuz’da taarruz çıkış hatlarına geri çekildiler. Ciddi tükenmiş durumda olan Alman kuvvetleri, ardından Polkovodets Rumyantsev Harekâtı ile karşılaşmak zorunda kaldılar. Belgorod – Harkov bölgesinde 3 Ağustos'ta, Alman kuvvetlerini dağıtmaya yönelik bir saldırı başladı. Alman kuvvetleri, şiddetli bir direnç göstermelerine karşın Belgorod’tan 5 ağustos’ta, Harkov’dan ise 23 Ağustos’ta çekildiler. Harkov’u alınmasıyla Sovyetler için Kusrk Savaşı sona ermiş oldu.84

Harekâtın iptal edilmesi

Batılı Müttefikler, 9 – 10 Temmuz 1943 gecesi Sicilya’nın istilası için, Husky Harekâtı olarak bilinen bir çıkartma yaptılar. Üç gün sonra Hitler von Kluge’u ve von Manstein’i, Doğu Polonya’daki karargâhına (Kurtini) çağırdı ve Zitadelle Harekâtı’nı “geçici olarak” iptal etme niyetini bildirdi. Von Manstein onu vazgeçirme girişiminde bulundu ve Zitadelle Harekâtı’nın zaferin kenarında olduğunu ileri sürdü. Şunları söyledi, "Düşmanın getirdiği yedek kuvvetlerin, kesin bir biçimde yenilgiye uğratılmasından önce çekilmesine hiçbir şekilde izin vermemeliyiz." Roller alışılmadık bir biçimde tersine döndü ve Hitler von Manstein’e saldırıyı sürdürmesi için birkaç gün daha süre tanıdı, fakat 17 Temmuz’da bir geri çekilme emri verdi ve operasyonu iptal etti. Ardından Hitler, tüm SS panzer tümenlerinin (2. SS Panzer Kolordusu) İtalya’ya sevk edilmesi emrini verdi.85 Sovyet saldırısı başladığında bu karar kısmen iptal edildi. İtalya Harekâtı için yalnızca bir zırhlı tümen, 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler", 17 Temmuz'da bölgeden ayrıldı (Ağır teçhizatını almadan). Diğerleri başarısız Alman taarruzunun bitiminde başlayan Kızılordu karşı taarruzunu durdurabilmek için geride kaldılar.86

Hitler'in taktik savaşın doruk noktasında operasyonu sonlandırma kararlılığı, Alman generallerinin günlüklerinde ve bazı tarihçiler tarafından bugüne kadar şiddetle eleştirilmiştir. Örneğin, SS panzer tümenlerinin, Kursk Muharebesi'ndeki katkıları yaşamsal olacakken, Sicilya’ya ulaşmalarının üç ayı bulmuş olması nedeniyle zamanında müdahale edememelerine işaret edilmektedir.87

Kızıl Ordu'nun karşı saldırısı

Oryol’u hedefleyen Kızıl Ordu karşı taarruzu olan Kutuzov Harekâtı, durumu kesin biçimde değiştirdi. Alman 9. Ordu birliklerinin, devam eden kendi saldırılarını sürdürmek yerine bu saldırıya karşı koymak için yeniden mevzilenmeleri gerekiyordu. Güney’deki birliklere, 15 Temmuz’da, 4 Temmuz’da tutuyor oldukları başlangıç hatlarına geri çekilme ön emri (çekilme için gerekli plan ve hazırlıkların yapılması için) verildi. Çekilmenin amacı cepheyi kısaltmak, böylece yedek kuvvet oluşturabilmekti.

Güney’de, Kızıl Ordu’nun, Temmuz'daki kayıplar sonrasında yeniden gruplanmak için daha fazla zaman ihtiyacı vardı, bu yüzden Polkovodets Rumyantsev Harekâtı’nı 3 Ağustos’a kadar başlatamadılar. General von Manstein’in büyük gayretle almış olduğu Belgorod, Kızıl Ordu tarafından daha güneydeki Mius Nehri'ndeki yanıltıcı taarruzların da desteğiyle geri alındı. Belgorod ve Oryol’in geri alınması, Moskova’da havai fişek gösterisiyle kutlandı ve geri alınan her Sovyet kentinin Moskova'da bu şekilde kutlanması bundan böyle genel uygulama halini aldı. Kızıl Ordu, 11 ağustos’ta, Hitler’in ne pahasına olursa olsun savunmaya kararlı olduğu Harkov'u aldı. Alman birlikleri sayıca azalmışlardı ve teçhizat sıkıntısı içindeydiler.

Fed Mareşal Von Manstein, Kursk saldırısı sonucunun siyah ve beyazdan çok, gri olacağına inamaktaydı. Almanlar, çekilmek zorunda kalmalarına karşın "düşman yedeklerinin seyyar unsurlarının en azından bir kısmını imha etmeyi başardılar". Bununla birlikte, Sovyetler Kursk Operasyonu'nun savunma aşamasında uğranılan kayıplara karşın, çok başarılı bir şekilde karşı saldırıya geçiş yapmayı başardılar, iki hafta içinde Alman kuvvetlerini Dinyeper’in karşısına, Batı Ukrayna'ya doğru sürdüler. Manstein, harekâtın sonuçta tüm Alman kuvvetleri için bir yıkım olacağını gördü.

Aşırı bitkinlik, 22 Ağustos'ta her iki tarafı da etkiledi ve Kursk Operasyonu sona erdi. 1943 yılının bahar aylarında, Dinyeper'in batı kıyılarına yönelen bir dizi başarılı Kızıl Ordu operasyonu birbirini izledi ve Kiev geri alındı.

Sonuçlar

Operasyon, net bir Sovyet başarısıdır. İlk kez olarak, geniş çaplı bir Alman saldırısı Kızıl Ordu cephesini yarmadan durdurulmuştu. Almanlar, önceki yıllara göre daha gelişkin teknolojide zırhlı araçlar kullanmalarına karşın, Kızıl Ordu’nun savunma derinliğini yarıp geçemedi ve Kızıl Ordu’nun büyük ölçekli yedek kuvvetleri, Almanlar için kötü bir sürpriz oldu. Bu sonuç, ancak birkaç kişi tarafından öngörülmüştü ve Doğu Cephesi'nde savaşın gidişatını değiştirdi. Zafer ucuz olmamıştı, Kızıl Ordu, Almanların operasyondan bekledikleri kazanımlara ulaşmalarını engellemiş olsa da, Wehrmacht'tan daha fazla adam ve silah kaybetmişti.

Heinz Guderian'ın günlüğünden:

Farklı kaynaklarda tarafların gerek insan gerekse silah kayıpları konusunda birbirini tutmayan rakamlar gözlenir. Bu yüzden kayıplar konusunda kesin rakamlar vermek kolay değildir. Söylenecek en doğru şey, her iki tarafın da ağır kayıplara katlanmış olduklarıdır. Alman kuvvetleri yönünden,taarruzun güney kıskacını oluşturan kuvvetler görece daha ağır kayıplara uğradılar. Alman tarafı açısından kayıpları karşılamak uzun bir zaman dilimi gerektiriyordu ve kısa zamanda uğradıkları kayıpları yerine koyamadılar. Oysa Sovyetler, kısa sürede kayıpları karşılayabildiler. Zaten karşı taarruzlarını sürdürecek ihtiyat kuvvetleri vardı ve Kursk Muharebesi sırasında savaşa sürülmemişti.

Bu noktadan itibaren yeni bir tablo ortaya çıktı. Almanlar, savaşın devamını Kızıl Ordu'nun hamlelerine tepki vermekle harcadıkça, inisiyatif kesin biçimde Kızıl Ordu’ya geçti. İtalya'da yeni bir cephe açılmıştı, bu durumda Almanların kaynaklarının bir kısmı ve dikkatleri başka yöne çekilmiş oldu.88 Her iki tarafta da kayıp verdi, fakat sadece Sovyetler’in kayıplarını kapatacak insan kaynakları ve endüstriyel üretim kapasiteleri vardı. Almanlar Kursk’tan sonra inisiyatifi bir daha hiç kazanamadılar ve Doğu’da büyük çaplı bir taarruz harekâtı başlatamadılar.

Bundan başka, kayıplar, genel karargâhının yetersizliğine Hitler’i daha fazla inandırdı. Askeri konularda müdahalesi artarak devam etti, böylece savaşın sonuna kadar taktik kararlara karıştı. Öte yandan Stalin farklı bir tutumdaydı. Stavka’nın planlamasının savaş alanında doğruluğunun kanıtlandığını gördükten sonra kurmaylarına daha fazla güvendi ve harekât planlamasından geri çekildi, askeri kararları nadiren iptal etti.

Her iki taraf için de sonuçlar tahmin edilebilir, Alman ordusu yenilgiden yenilgiye sürüklendi. Hitler, yakında üç cepheli hale gelecek olan savaşta, ayrıntılara giderek daha fazla karıştı. Öte yandan Kızıl Ordu, savaşın devamında daha akışkan ve daha bağımsız yönetilir oldu.

Alman kuvvetlerinin geri çekilmesinden hemen sonra Oryol bölgesinde Kutuzov Harekâtı'yla başlayan Kızıl Ordu karşı taarruzları, Doğu Cephesi'nin güneyine Rumyantsev Harekâtı'yla sıçradı ve Sovyet kuvvetlerinin taarruzları 1943 yılı Aralık ayının son günlerine kadar devam etti. Bu Kızıl Ordu taarruzları sonucunda Doğu Cephesi'nin güneyinde geniş bir bölge Alman işgalinden çıkmış oldu. Kızıl Ordu cephe hattını, Belgorod - Jitomir ekseninde yaklaşık olarak 750 – 800 km. ileri attı.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Not

Kaynakça

  • İngilizce

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:*

:* From The Don To The Dnepr, Soviet Offensive Operations December 1942 - August 1943, David M. Glantz.

  • Türkçe

:* II. Dünya Savaş Tarihi - Liddell Hart. YKB Yayınları. 2. Cilt

:* Bir Askerin Anıları - Heinz Guderian. Kastaş Yayınları, 1998. 2. Cilt

:* Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002

İlgili filmler

Orijinal kaynak: kursk muharebesi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Dunn 1997, p. x

  2. Kasdorf, sf. 16

  3. Glantz, Soviet Military Deception, sf. 149–59

  4. Glantz & House 1995, sf. 167

  5. II. Dünya Savaş Tarihi - Liddell Hart. YKB Yayınları. 2. Cilt, sh: 509 - 511

  6. II. Dünya Savaş Tarihi - Liddell Hart. YKB Yayınları. 2. Cilt, sh: 511

  7. II. Dünya Savaş Tarihi - Liddell Hart. YKB Yayınları. 2. Cilt, sh: 512

  8. Overy 1995, sf. 87

  9. Bir Askerin Anıları - Heinz Guderian. Kastaş Yayınları, 1998. 2. Cilt, sh: 70

  10. Mulligan 1987, sf. 239.

  11. V.M Kulish & A.J.P Taylor 1974, sf. 170.

  12. Clark 1966, sf. 275.

  13. Clark 1966, sf. 325.

  14. Jentz 1995, sf. 130-132>

  15. Bergström 2007, sf. 16.

  16. Kitle Savaşının Üstadı Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş yayınları 2002. Sh: 315

  17. V.M Kulish & A.J.P Taylor 1974, sf. 168.

  18. Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002 Sh: 304

  19. Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002 Sh: 312

  20. Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002 Sh: 323

  21. Clarke 1966, sf. 313.

  22. Clarke 1966, sf. 327.

  23. Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002 Sh: 318

  24. Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002 Sh: 324

  25. Kitle Savaşının Ustası Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş Yayınları. 2002 Sh: 325

  26. Bergström 2007, sf. 22.

  27. Bergström 2007, sf. 23.

  28. Bergström, Mikhailov, Dikov & Antipov 2000, sf. 16.

  29. Bergström 2007, sf. 44.

  30. Bergström 2007, sf. 16-17.

  31. Bergström 2007 sf. 20

  32. Bergström 2007, sf. 124–25.

  33. Töppel 2002, sf. 33–34.

  34. Bergström 2007, sf. 123–25.

  35. Bergström 2007 sf. 79-81; 102; 106; 114; 118.

  36. Mulligan 1987, sf. 236, 254.

  37. Kitle Savaşının Üstadı Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş yayınları 2002. Sh: 341

  38. Kitle Savaşının Üstadı Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş yayınları 2002. Sh: 342

  39. Bergström 2007, sf.26.

  40. Bergström 2007, sf. 27.

  41. Bergström 2007, sf. 38.

  42. Bergström 2007, sf. 47.

  43. Bergström 2007, sf. 44–5.

  44. Bergström 2007, sf. 48–9.

  45. Bergström 2007, sf. 50–3.

  46. Bergström 2007, sf. 53.

  47. Bergström 2007, sf. 120.

  48. Panzerjäger Tiger (P)#Kullanımı

  49. Restayn and Moller 2002, sf. 333.

  50. Frieser sf.107

  51. Overy 1997, sf. 204.

  52. Clark 1966, sf. 331–32

  53. Overy 1997, sf. 205.

  54. Bergström 2007, sf. 102.

  55. Bergström 2007, sf. 105–6.

  56. Bergström 2007, sf. 108–9.

  57. Bergström 2007 sf. 108.

  58. Bergstrom 2007, sf. 109

  59. Bergström 2007, sf. 109.

  60. Bergström 2007, sf. 113.

  61. Restayn and Moller 2002, sf. 333–36.

  62. Overy 1997, sf. 204–5.

  63. Bergström 2007, sf. 56–7.

  64. Bergström 2007, sf. 58.

  65. Kitle Savaşının Üstadı Mareşal Jukov - Harrison E. Salisbury. Kastaş yayınları 2002. Sh: 352

  66. Richard J. Evans, The Third Reich at War, London, Allen Lane, 2008, sf. 488.

  67. Frankson, sf. 30.

  68. Clark 1966, sf. 337.

  69. Healy 1992, sf. 76–7.

  70. Bergström 2007, sf. 77.

  71. Bergström 2007, sf. 79–80.

  72. Healy 1992, sf. 84–7.

  73. Bergström 2007, sf. 81.

  74. Taylor & Kulish 1974, sf. 171.

  75. Clarke 1966, sf. 337–38.

  76. From The Don To The Dnepr, Soviet Offensive Operations December 1942 - August 1943, David M. Glantz. Sh: 218

  77. Carell, sf.

Kategoriler